Guide to Life

Chiclephobia veya sakız çiğneme korkusu, çeşitli şekillerde ortaya çıkan nadir bir fobidir.  Eğer chiclephobic iseniz, muhtemelen aşağıdakiler sizi korkutuyordur; Sakızın kendisi Sakız çiğnemek Önceden çiğnenmiş sakızın görülmesi Chiclephobia sadece sakız korkusu mudur? Chiclephobia bir tür   anksiyete bozukluğudur. Spesifik fobinin  belirtileri şunlardır: Gerçek riskle orantısız olan belirli bir nesne veya durumdan korkmak Mantıksız fobik reaksiyonunuzun farkında olmak veya olmamak Belirtilerinizin en az 6 ay boyunca sürmesi Nedenleri Çocukluk döneminde yaşanan travmatik bir olay, chiclephobia geliştirmenin nedenlerinden biridir.  Bu travmatik olayı kendiniz deneyimlemiş olabilirsiniz, ya da belki bir YouTube videosunda veya morbid çizgi film gösterisinde bir başkasının başına geldiğini görmüş olabilirsiniz. Yanlışlıkla, okuldaki bir masanın alt tarafına yapışmış sakıza eliniz değmiş olabilir. Alterna...

1- BEDEN KENDİSİNİ İYİLEŞTİRİR Nereden başlarsanız başlayın... Biraz fazla kilonuz olsa da olmasa da, ideal vücudunuz içinizde mevcuttur.  Vücudunuz aslında düşmanınız değil, ARKADAŞINIZdır ve bunu hatırlamanız önemlidir!  Vücut mükemmel oranını koruyacak ve kendini iyileştirecek şekilde tasarlanmıştır. Dizinizi sıyırdığınız zamanı düşünün; vücut sihirli bir şekilde dizinizi yaklaşık bir hafta içinde normale döndürme sürecinden geçer. Vücut her zaman saat gibi kendini iyileştirecektir. Dizinizin iyileşmesi için olumlama yapmanıza gerek yoktur çünkü otomatik olarak iyileşir. Vücudunuzun yapması gerekeni yapacağına güvendiğinizde - dikkat edilmesi gereken şeyleri kendi mükemmel yöntemiyle çözer - ve bu kilo için de geçerlidir. Aşırı kilolu olduğumuzda (vücudumuz aslında iştahımızı azaltarak ve metabolizmamızı hızlandırarak bizi sağlıklı bir kiloya indirmeye yardımcı oluyor) ancak kilo kaybı sağlamak için dış kuralları ve koşulları kullanmaya çalıştığımızda sistemi bozarız. Bu tı...

Telefon Seksi: Uzaktaki Partnerler Arasında Yakınlaşma ve Cinsel İletişim Giriş Telefon seksi, modern çağın teknolojik imkanları sayesinde, uzaktaki partnerler arasında cinsel ilişki ve yakınlaşma sağlayan bir iletişim şeklidir. Telefon seksi, çağımızın dijital dünyasında giderek daha yaygınlaşan bir deneyim olmuştur. Bu makalede, telefon seksi fenomeninin ne olduğunu, nasıl yapıldığını ve insanlar arasında nasıl bir etkiye sahip olduğunu bilimsel açıdan ele alacağız. Telefon Seksi Nedir? Telefon seksi, uzaktaki partnerler arasında cinsel istekleri ve arzuları ifade etmek, yakınlaşmak ve heyecanı paylaşmak için telefon aracılığıyla gerçekleştirilen bir iletişim biçimidir. Bu iletişim şekli, insanların coğrafi uzaklık, seyahat kısıtlamaları veya diğer nedenlerle bir araya gelememeleri durumunda cinsel doyum ve bağlılık sağlamak amacıyla kullanılır. Telefon seksi, telefon konuşmaları, cinsel açıklamalar, sesli veya yazılı mesajlar ve hatta görüntülü görüşmeler yoluyla gerçekleştirilebili...

Giriş: Ebeveynlerin çocukları üzerindeki etkisi büyük ve kalıcıdır. Ancak, bazı ebeveynlerin narsistik kişilik özelliklerine sahip olması, çocukları için zorlu bir deneyim olabilir. Narsist ebeveynler, kendi ihtiyaçlarını ve isteklerini çocuklarının ihtiyaçlarının önüne koyma eğilimindedirler. Bu makalede, narsist ebeveynlerin özellikleri, çocuklar üzerindeki etkileri ve narsist ebeveynlikle ilgili örnekler incelenecektir. Narsist Ebeveynlerin Özellikleri: Kendi İhtiyaçlarına Odaklanma: Narsist ebeveynler, genellikle kendi ihtiyaçlarını ve isteklerini önceliklendirirler. Çocuklarının ihtiyaçları ve duygusal gereksinimleri yerine, kendi arzularını tatmin etmeye odaklanırlar. Empati Eksikliği: Narsist ebeveynler, çocuklarının duygusal ihtiyaçlarını anlamakta zorluk çekerler. Empati eksikliği nedeniyle çocuklarının duygusal desteğe ihtiyacı olduğunda yeterince destek vermezler. Çocukları Üzerinde Kontrol: Narsist ebeveynler, çocuklarının hayatları üzerinde aşırı kontrol sahibi olma eğil...

G iriş : Madonna-Fahişe kompleksi, psikanalitik bir terim olup, kadınları iki uçta yer alan ve genellikle çelişen şekillerde kategorize eden bir ruhsal durumu ifade eder. Bu kompleks, toplumda kadınlara yöneltilen çifte standartları ve rolleri yansıtır. Madonna, kutsal ve masum bir anne figürü olarak algılanırken, fahişe, cinsel olarak özgür ve "ahlaksız" bir şekilde değerlendirilir. Bu makalede, Madonna-Fahişe kompleksinin kadın ve erkek ruh sağlığını nasıl etkilediğini detaylı bir şekilde ele alacağız. Bölüm 1: Madonna-Fahişe Kompleksi Nedir? (Anahtar kelimeler: Madonna-Fahişe kompleksi, çifte standartlar, toplumsal cinsiyet rolleri) Paragraf: Madonna-Fahişe kompleksi, kadınların toplumda iki farklı ve çelişen şekilde değerlendirildiği bir psikanalitik terimdir. Madonna, kutsal, masum ve mükemmel bir anne figürü olarak görülürken, fahişe ise cinsel olarak özgür, ahlaksız ve günahkar olarak algılanır. Bu kompleks, toplumda kadınların çifte standartlar ve toplumsal cinsiyet r...

Amigdalanın İnsan Davranışı ve Duygularındaki Rolü: Beynimizin Duygusal Navigatörü Giriş: Beynimiz, karmaşık yapıları ve işlevleriyle insan davranışlarını ve duygularını şekillendiren güçlü bir organdır. Amigdala, beyindeki küçük ve önemli bir yapı olarak öne çıkar. Bu küçük badem şeklindeki yapı, insan davranışları ve duygularındaki önemli bir rolü üstlenir. Bu makalede, amigdalanın ne olduğunu, işlevlerini ve insan davranışları ve duygularındaki rolünü detaylı bir şekilde ele alacağız. Bölüm 1: Amigdala Nedir? (Anahtar kelimeler: amigdala, beyin, yapı, badem şeklinde) Paragraf: Amigdala, beyindeki limbik sistem adı verilen bir bölümde bulunan badem şeklinde küçük bir yapıdır. Beyinde her iki yarı kürede de bulunan amigdala, duygusal tepkilerin düzenlenmesinde ve işlenmesinde önemli bir rol oynar. İki ana kısımdan oluşur ve duygusal bellek, korku, ödül sistemleri ve sosyal etkileşim gibi çeşitli işlevleri düzenler. Amigdala, özellikle duygusal anlam taşıyan uyarıcılarla etkileşime gir...

George Miller'ın Sihirli Sayısı 7: Kognitif Psikolojinin Unutulmaz Keşfi Giriş: George Armitage Miller, ünlü bir Amerikalı psikolog ve bilişsel psikoloji alanında öncü bir isimdir. 1956 yılında yayımladığı makalesinde, insan belleğinin kapasitesi hakkında önemli bir keşfe imza atmıştır. Bu keşif, "Sihirli Sayı 7" olarak bilinir ve insanların bir seferde hatırlayabileceği maksimum bilgi birimlerini belirlemiştir. Bu makalede, George Miller'ın Sihirli Sayısı 7 teorisini ve kognitif psikolojiye olan etkisini detaylı bir şekilde inceleyeceğiz. Bölüm 1: George Miller Kimdir? (Anahtar kelimeler: George Armitage Miller, bilişsel psikolog, akademik başarı) Paragraf: George Armitage Miller, 1920 yılında Amerika Birleşik Devletleri'nde doğmuş, ünlü bir psikolog ve akademisyendir. Eğitim hayatına literatür ve dilbilimi üzerine yoğunlaşarak başlayan Miller, daha sonra kognitif psikoloji alanında çalışmalara yöneldi. Harvard Üniversitesi ve Princeton Üniversitesi gibi saygın ü...

Farkındalık ve Meditasyon: Aralarındaki Farkı Anlamak Giriş Stresli ve yoğun bir dünyada yaşarken, zihinsel ve duygusal sağlığımızı korumak önemlidir. Farkındalık ve meditasyon, zihinsel, duygusal ve fiziksel rahatlama sağlayan iki popüler uygulamadır. Ancak, bu terimler sıklıkla birbirinin yerine kullanılır ve bazen kafa karışıklığına neden olabilir. Bu blog yazısında, farkındalık ve meditasyon arasındaki farkı anlamak için size rehberlik edeceğiz. Farkındalık Nedir? Farkındalık, bilinçli ve dikkatli bir şekilde mevcut anın farkında olma durumudur. Zihinsel, duygusal ve fiziksel deneyimlerin farkında olmak, dikkati şimdiki anın üzerinde tutmak ve olayları yargılamadan kabul etmek farkındalık pratiğinin temel unsurlarıdır. Farkındalık, meditasyon pratiği sırasında geliştirilebilir, ancak farkındalık aynı zamanda günlük yaşamda da uygulanabilir. Farkındalık, stresi azaltmaya, odaklanmayı artırmaya ve duygusal dengeyi sağlamaya yardımcı olabilir. Meditasyon Nedir? Meditasyon, bilinçli bi...

Pixar Teorisi, Pixar Animation Studios'un yarattığı animasyon filmlerindeki karakterlerin ve evrenlerin birbirine bağlı olduğu bir teoridir. Bu teori, Jon Negroni tarafından 2013 yılında ortaya atılmıştır. Teoriye göre, Pixar filmlerindeki karakterler ve evrenler, birbirleriyle doğrudan veya dolaylı olarak ilişkilidir. Bu ilişkiler, filmlerdeki bazı ipuçları, karakterlerin ortak özellikleri ve filmlerdeki olaylar aracılığıyla ortaya çıkar. Teori, Pixar filmlerinin her birinin bir parçası olduğu bir büyük evren fikrini öne sürer. Örneğin, "Toy Story" filmindeki oyuncaklar gerçek dünyada yaşayan insanlar tarafından yapılmaktadır ve "Cars" filmindeki arabalar, oyuncakları yapan insanlar tarafından üretilmektedir. "Finding Nemo" filmindeki balık karakterleri, "The Incredibles" filmindeki karakterlerin güçlü olmalarını sağlayan bir maddenin atıklarından oluşan bir sucul yaşam formudur. Ayrıca, "Wall-E" filmindeki robotların, "Toy St...

Nesnel ahlak kavramı, ahlaki değerlerin bir nesnel gerçeklikte var olduğunu öne süren bir ahlak teorisidir. Bu makalede, nesnel ahlak kavramını ve bu kavramın ahlaki tartışmalara katkılarına dair detaylı bir açıklama yapacağım. Nesnel Ahlak Nedir? Nesnel ahlak, ahlaki değerlerin ve kuralların nesnel bir gerçeklikte var olduğunu savunur. Bu anlamda, ahlaki değerlerin ve kuralların, insanların duyguları, düşünceleri veya inançlarından bağımsız olarak var olduğu kabul edilir. Yani, bir eylemin doğru veya yanlış olması, o eylemin sonuçlarından, insanların düşüncelerinden veya inançlarından ziyade, objektif bir gerçeklikle belirlenir. Nesnel ahlakın temelinde, ahlaki gerçekliğin var olduğu ve insanların bu gerçekliği keşfedebileceği fikri yatar. Bu keşif, insanların aklını kullanarak, ahlaki değerlerin doğru veya yanlış olduğunu belirlemelerini gerektirir. Bu nedenle, nesnel ahlak, aklın ve mantığın kullanımına dayanır. Nesnel ahlakın Önemi Nesnel ahlak, ahlaki tartışmalarda büyük bir öneme...

  Antidepresanlar, depresyon, kaygı, panik atak ve obsesif kompulsif bozukluk gibi zihinsel sağlık sorunları için yaygın olarak kullanılan ilaçlardır. Ancak, bu ilaçları bırakmak her zaman kolay olmayabilir. İlaçların ani olarak kesilmesi, çeşitli yan etkilere ve hatta geri çekilme semptomlarına neden olabilir. Bu nedenle, antidepresanları bırakmadan önce doktorunuzla konuşmanız önemlidir. Antidepresanları bırakmanın üç temel yöntemi vardır: yavaş yavaş azaltarak, bir süreliğine ara vererek veya alternatif bir ilaç kullanarak. Her yöntemin kendine göre avantajları ve dezavantajları vardır. En uygun yöntem, bireysel durumunuza ve sağlık geçmişinize bağlı olarak belirlenmelidir. Yavaş yavaş azaltarak: Antidepresanları yavaş yavaş azaltarak bırakmak, en yaygın yöntemdir. Bu yöntemde, doktorunuz size, herhangi bir doz değişikliği öncesinde birkaç hafta boyunca düşük bir dozda ilaç almanızı tavsiye edebilir. Bu, vücudunuzun ilaca alışık olması ve olası geri çekilme semptomlarının en aza...

There are many interesting and unusual psychological facts, but one that stands out as particularly strange is the concept of the "uncanny valley." The uncanny valley refers to a phenomenon where people feel a sense of discomfort or unease when they encounter a human-like robot or artificial intelligence that looks almost, but not quite, human. The theory suggests that as robots or AI become more realistic in their appearance and behavior, people's positive emotional response to them increases, but only up to a certain point. Once the robot or AI becomes almost indistinguishable from a human, people's emotional response can actually turn negative and even repulsive, as the subtle differences between the robot and a real human become more apparent. This concept has been explored in various studies and has implications for the design of robots and AI in fields such as robotics, virtual reality, and gaming. It's a fascinating and somewhat eerie phenomenon that highli...

Have you ever smelled a particular scent and been instantly transported back in time to a specific memory or moment in your life? The link between scent and memory is a fascinating and complex phenomenon that has been studied by scientists and researchers for decades. In this article, we'll explore the science behind how scents can trigger powerful emotions and memories, and how this knowledge can be applied in various fields. The sense of smell is closely linked to the brain's limbic system, which is responsible for processing emotions, memories, and learning. When we smell a particular scent, it can activate the olfactory bulb in the brain, which then sends signals to the limbic system. This process can trigger memories and emotions that are associated with that particular scent. Studies have shown that scents can have a powerful effect on our emotions and behavior. For example, the smell of lavender has been found to have a calming effect, while the scent of peppermint can h...

Psikoloji okulları, insan davranışlarını ve zihinsel süreçleri anlamak ve açıklamak için farklı yaklaşımlar ve teoriler geliştiren disiplinlerarası alanlardır. Bu okulların temel farklılıkları, insan davranışı ve zihinsel süreçlerin nasıl anlaşılacağı, inceleneceği ve açıklanacağı konularında görüş farklılıklarıdır. Bu yazıda, ana düşünce okulları olarak bilinen psikolojinin temel okullarını inceleyeceğiz. Yapısalcılık Okulu: Yapısalcılık okulu, psikolojinin ilk okullarından biridir. Bu okul, insan davranışlarının arkasındaki temel yapı ve organizasyonları anlamaya odaklanmıştır. Bu okulun öncüleri arasında Wilhelm Wundt ve Edward Titchener yer alır. Bu okul, insan davranışının analizi için introspeksiyon adı verilen yöntemleri kullanır. İşlevselcilik Okulu: İşlevselcilik okulu, William James tarafından geliştirilmiştir. Bu okul, insan davranışlarını çevreleriyle birlikte çalışan fonksiyonel süreçler olarak ele almaktadır. Bu okul, davranışları nedenleriyle birlikte inceler ve insan da...

Dissomni, uyku bozukluğu olarak bilinen bir durumdur ve kişinin uyku kalitesini ve/veya miktarını etkileyen birçok faktörle karakterizedir. Dissomni, uyku problemlerinin en yaygın olanlarından biridir ve dünya genelinde milyonlarca kişiyi etkiler. Dissomni, uyku kalitesi, uyku miktarı ve uyku düzeniyle ilgili problemlerle karakterizedir. Uyku kalitesi, uykunun derinliği ve kalitesi ile ilgilidir. Uyku miktarı, kişinin ihtiyaç duyduğu uyku süresi ile ilgilidir. Uyku düzeni ise, kişinin uyku saatleri, uyandığı saatler ve diğer uyku alışkanlıkları ile ilgilidir. Dissomni belirtileri, uyku sırasında uykuya dalma güçlüğü, uykuda kalma zorluğu, sabahları yorgun uyanma, sık sık uyanma, uyku yüzünden gündüz yorgunluğu ve halsizlik, uyku ilaçlarına bağımlılık gibi belirtilerle kendini gösterir. Bu belirtiler, kişinin günlük yaşamını etkileyebilir ve uyku bozukluğunun tedavi edilmesi gerektiğini gösterir. Dissomni, birçok farklı faktör tarafından tetiklenebilir. Bu faktörler arasında stres, anks...

Majör depresif bozukluğu olan neredeyse her üç kişiden biri standart depresyon tedavi yöntemlerinin işe yaramamasından muzdarip. Bu durumda doktorunuzun değerlendirmesi sonucu tedaviye dirençli depresyon a sahip olduğunuz için size ketamin kullanımı reçete edilebilir.  Çeşitli araştırmalar, ketaminin kısa vadede tedaviye dirençli depresyona yardımcı olabileceğini gösteriyor. Bununla birlikte, ketamin kullanımı olumsuz yan etkilere ve bağımlılık yapma potansiyeline sahiptir. İşte tedaviye dirençli depresyon için ketamin kullanımı hakkında bilmeniz gerekenler; Tedaviye Dirençli Depresyon Nedir?  Uzmanlara göre bir kişinin en az iki depresyon tedavisini (psikoterapi ve antidepresanlar gibi) denediğini, ancak makul bir süre sonra dahi olumlu sonuçlar elde edemediğini tanımlamak için kullanır. Açık olmak gerekirse, bu depresyonun tedavi edilemez olduğu anlamına gelmez. Basitçe, bir kişinin semptomlarının standart tedavi yöntemleriyle düzelmediğini gösterir.  Ketamin Tedaviy...

Öfke, tüm insanların belirli bir zamanda ve evrimsel tarih boyunca deneyimlediği doğal ve normatif bir  duygusal durumdur. Öfke, dört temel olağan duygudan biri olarak kabul edilir: öfke, üzüntü, mutluluk ve kafa karışıklığı/korku.   Öfke Nedir? Öfke, belirli deneyimlerde ve durumlarda kendini gösterir, özellikle bu tür durumlar veya başkalarıyla karşılaşmalar sizi algıladığınız olumlu iyilik duygusundan uzaklaştırırsa öfkeli hissedebilirsiniz. Sonuç olarak, öfke, duygusal dünyanızı bilişle – veya düşünme dünyasıyla – ilişkilendirir ve ilgili ve odaklanmış eyleme yönelik bir motive edici olarak hizmet edebilir. Öfkeye tepki vermek, aynı zamanda sağlıklı ilişkilere müdahale eden ve çevrenizde uyumlu yollarla gezinmeyi engelleyen dışa dönük davranışsal ifadelere yol açabilir. Başka bir deyişle, öfke, eylemlerinizi olumlu ya da yıkıcı yönde yönlendirebilir. Öfkeyle İlgili Biyolojik Mekanizma Kişi öfke hissettiğinde, limbik sistemdeki duygulardan sorumlu beyin yapısı olan ami...

Bipolar bozukluk ve depresyon, duygudurum bozuklukları olarak kabul edilir. Bipolar bozukluk duygusal iniş ve çıkışlara neden olurken, depresyon sürekli olarak düşük bir ruh haline neden olur. "Bipolar" kelimesindeki "bi", "iki" anlamına gelir. Bipolar bozuklukta, iki kutup veya aşırı ruh hali arasında geçiş yaparsınız. Çok yüksek ruh halleriniz (manik dönemler olarak adlandırılır) ve çok düşük ruh halleriniz (depresif dönemler olarak adlandırılır) var. Depresyon tek kutuplu olarak kabul edilir. "Uni", "bir" anlamına gelir. Depresyonda tek bir ruh hali vardır: en az 2 hafta süren moral bozukluğu veya üzgünlük. Bipolar bozukluktaki depresif dönemler, tıpkı majör depresyonda görülenlere benzeyebilir. En az bir manik dönemin ortaya çıkması, tek kutuplu depresyonu bipolar depresyondan ayırır. Bununla birlikte, bipolar bozuklukta, ilk manik dönemin ortaya çıkmasından önce uzun yıllar boyunca depresif dönemler yaşayabilirsiniz. Ve yanlış teşh...

Günümüzde uyanık olduğumuz saatlerin çoğunu medya ve teknolojiyle geçiriyoruz. Dolayısıyla zamanımızın çoğunu geçirdiğimiz medya ve bizi nasıl etkilediği önemli bir araştırma konusu. Bununla birlikte, alanın disiplinler arası doğası ve insanların işten eğitime, eğlenceden sosyal katılıma kadar hayatlarının her alanında medya ile etkileşime girme biçimlerinin sürekli değişmesi, bu kavramın net bir biçimde tanımlanmasını zorlaştırmakta. Medya psikolojisi, ağırlıklı olarak psikoloji ve iletişimden yararlanır, ancak aynı zamanda sosyoloji, medya çalışmaları ve antropoloji gibi diğer alanları da içerir. Dahası, bu alan hala birçok disipline dağılmış durumda ve psikolojiyi birincil ilgi alanları olarak görmeyen birçok bilim insanı, medyanın bireyler üzerindeki etkisi üzerine araştırmalar yürütüyor. Belki de alanın derinliğini ve genişliğini en iyi yakalayan tanım The Oxford Handbook of Media Psychology'de Karen Dill tarafından sunulmaktadır : "Medya psikolojisi, medya kullanımı ve y...