Skip to main content

Psikoloji Okulları: 7 Ana Düşünce Okulu

Psikoloji Okulları: 7 Ana Düşünce Okulu

Psikoloji okulları, insan davranışlarını ve zihinsel süreçleri anlamak ve açıklamak için farklı yaklaşımlar ve teoriler geliştiren disiplinlerarası alanlardır. Bu okulların temel farklılıkları, insan davranışı ve zihinsel süreçlerin nasıl anlaşılacağı, inceleneceği ve açıklanacağı konularında görüş farklılıklarıdır. Bu yazıda, ana düşünce okulları olarak bilinen psikolojinin temel okullarını inceleyeceğiz.

Yapısalcılık Okulu:

Yapısalcılık okulu, psikolojinin ilk okullarından biridir. Bu okul, insan davranışlarının arkasındaki temel yapı ve organizasyonları anlamaya odaklanmıştır. Bu okulun öncüleri arasında Wilhelm Wundt ve Edward Titchener yer alır. Bu okul, insan davranışının analizi için introspeksiyon adı verilen yöntemleri kullanır.

İşlevselcilik Okulu:

İşlevselcilik okulu, William James tarafından geliştirilmiştir. Bu okul, insan davranışlarını çevreleriyle birlikte çalışan fonksiyonel süreçler olarak ele almaktadır. Bu okul, davranışları nedenleriyle birlikte inceler ve insan davranışlarının amaç ve işlevlerini vurgular.

Psikanaliz Okulu:

Psikanaliz okulu, Sigmund Freud tarafından geliştirilmiştir. Bu okul, insan davranışlarının bilinçsiz süreçlerden kaynaklandığına ve kişilik gelişiminde çocukluk deneyimlerinin önemli olduğuna inanır. Bu okul, psikanalitik terapi adı verilen tedavi yöntemlerine odaklanır.

Davranışçılık Okulu:

Davranışçılık okulu, B.F. Skinner ve John Watson tarafından geliştirilmiştir. Bu okul, insan davranışlarını dış faktörlerden kaynaklanan ödüllendirme ve cezalandırma süreçlerine dayandırır. Bu okul, özellikle uygulamalı davranış analizi ve öğrenme teorileri alanında önemli bir rol oynamıştır.

İnsancıl Yaklaşım Okulu:

İnsancıl yaklaşım okulu, Carl Rogers ve Abraham Maslow tarafından geliştirilmiştir. Bu okul, insan davranışlarını kişinin kendi benlik kavramı ve kendini gerçekleştirme ihtiyacı ile ilişkilendirir. Bu okul, bireysel farklılıkları vurgulayan terapi teknikleri ve kişisel gelişim kullanır. 

Bilişsel Yaklaşım Okulu:

Bilişsel yaklaşım okulu, Jean Piaget, Lev Vygotsky ve Ulric Neisser gibi psikologlar tarafından geliştirilmiştir. Bu okul, insan davranışlarının zihinsel süreçlerin ürünü olduğunu ve zihinsel süreçlerin değiştirilebileceğini savunur. Bu okul, bilişsel psikoloji, bilişsel nörobilim ve yapay zeka gibi alanların gelişmesinde önemli bir rol oynamıştır.

Evrimsel Yaklaşım Okulu:

Evrimsel yaklaşım okulu, Charles Darwin'in evrim teorisine dayanan bir psikoloji yaklaşımıdır. Bu okul, insan davranışlarını evrimsel süreçlerin bir sonucu olarak ele alır ve doğal seçilim ve adaptasyonun insan davranışlarının gelişiminde önemli bir rol oynadığını savunur.

Sosyokültürel Yaklaşım Okulu:

Sosyokültürel yaklaşım okulu, Lev Vygotsky tarafından geliştirilmiştir. Bu okul, insan davranışlarını sosyal ve kültürel faktörlerin etkisi altında inceler. Bu okul, bireylerin öğrenme ve gelişme süreçlerinin toplumsal ve kültürel bağlamlarından etkilendiğini savunur.

Bu okulların her biri insan davranışları ve zihinsel süreçler hakkında farklı teoriler geliştirmiş ve bu teorilerin gelişimine önemli katkılarda bulunmuştur. Bugün, psikolojinin alt alanlarının birçoğu, bu okulların bir veya birkaçından etkilenir. Örneğin, klinik psikoloji, psikanaliz okulunun teorilerinden yararlanırken, bilişsel psikoloji bilişsel yaklaşım okulunun teorilerine dayanır.

Sonuç olarak, psikolojinin ana düşünce okulları, insan davranışı ve zihinsel süreçlerin anlaşılması için farklı bakış açıları sunar. Her bir okul, kendi benzersiz teorileri, yöntemleri ve uygulamaları ile insan davranışları hakkında önemli katkılarda bulunmuştur. Psikolojinin hala gelişmekte olduğu ve yeni teorilerin geliştirildiği bir alan olması, bu okulların öneminin devam ettiğini göstermektedir.

Comments

Popular posts from this blog

Hindistan Cevizi Yağı ve Karbonat: Bilimsel olarak cildiniz için harika bir birleşim!

Hindistan Cevizi Yağı ve Karbonat: Neden Bilimsel Olarak Cildiniz İçin Harika Bir Birleşimdir? Hindistan cevizi yağı ve karbonat cildiniz için harika bir kombinasyondur. Hindistan cevizi yağı ve karbonat birlikte karıştırılarak cildinizin sağlıklı ve lekesiz olmasını sağlar. Hindistan cevizi yağı cildinizi besleyen yağ asitleri içerdiğinden, yaşlanmanın gözle görülür belirtilerini azaltmaya yardımcı olur ve antimikrobiyal etkiye sahiptir. Karbonat, ölü cilt hücrelerini temizleyen ve gözeneklerin açılmasına yardımcı olan harika bir doğal peeling maddesidir. Anti bakteriyel özellikleri nedeniyle, yüzünüz için karbonat ve hindistancevizi yağı kullanmak sivilce, siyah nokta, püstül ve diğer akne semptomlarının tedavisine yardımcı olabilir. Ayrıca, hindistancevizi yağı ve karbonat ile cildinizi ovmak, parlak bir cilde sahip olmanıza ve cildinizi iyileştirmenize yardımcı olabilir. Hindistan cevizi yağı ve karbonat birleştirerek yapılan bir yüz maskesi, kırışıklıklar ve...

Suyun Hafızası ve Niyetleri Suya Söylemenin Gücü

Suyun hafızası var.. ‘Benim endişelerimi temizlesin’ düşüncesiyle içilen su, bedende bu komutu yerine getirir. Suyun hafızası var.. Su bütün evrenin ve kainatın başlangıç noktasını oluşturuyor. Ve insanı bedenlenmesinde etmen olan en önemli madde. Su olmadan ne yeryüzü, ne gökyüzü, hiç bir canlı olamazdı. Bedenin yüzde 70’i su ama beyinle birleştiğinde bu su anlam kazanıyor. O zaman H 2 0’dan çıkıyor. Ve ona hangi dalga boyunu yüklersen o frekansa bürünüyor. Moleküler yapısı dönüşüyor, bedene şifa katıyor. Örneğin zihninizden “Bütün kuşkularım, korkularım arınsın, bedenim bunlardan temizlensin” diye geçirip, suyu içtiğinizde, o kesin şifadır. Çünkü, sözlerle suya frekans yüklemiş oluyorsunuz. Düşündüğün anda beyin onu tanımlayarak bir dalga boyu yayıyor. Ve sen suya doğru bakarak bunları söylediğinde kayda alıyor. Bütün bunlar düşünülerek içildiğinde, bedenin ihtiyacı olan bir işleve bürünüyor. “Beni üzüntülerimden temizlesin” diye içildiğinde bedene o şekilde aktarılıyor ve kom...

Boşanmaların Artmasının Nedenleri

Boşanmalar... Artık boşanmak bir moda halini aldı günümüzde ve bir hastalık gibi hızla yayılıyor...  Peki ama neden boşanma oranlarında neden bu kadar hızlı bir artış var hiç düsündünüz mü? Bunun pek çok nedeni var aslında, artık malesef birbirimizi anlayamıyoruz, empati kuramıyoruz, televizyonlara öyle bir konsantre oluyoruz ki malesef büyüleniyoruz ve bunun farkında bile değiliz. Büyü deyince aman hangi devirde yaşıyoruz dediğinizi duyar gibiyim. Bir gerçek var inandığınız bir gerçek, Şeytan ve Şeytani varlıklar... Bizimle şeytanın ne işi olur demeyin malesef oluyor...Allah insanoğlunu öyle mükemmel yaratmıştır ki bizlere akıl, düşünce vermiştir akıl ve düşüncelerinizle bizlere özgür irade vermiştir bizler inançlarımıza göre hayatımızda deneyimler yaşarız. Duygularımız,hislerimiz,düşüncelerimiz, niyetlerimiz inancımızdan gelir,bizleri biz yapandır inançlarımız... Çocuklarımız çizgi filmlere kilitlenirken, bizlerde dizilere,tv programlarına kitleniyoruz ve bu tvlerdeki ...