Boşanmaların Artmasının Nedenleri


Boşanmalar...

Artık boşanmak bir moda halini aldı günümüzde ve bir hastalık gibi hızla yayılıyor... 


Peki ama neden boşanma oranlarında neden bu kadar hızlı bir artış var hiç düsündünüz mü?


Bunun pek çok nedeni var aslında, artık malesef birbirimizi anlayamıyoruz, empati kuramıyoruz, televizyonlara öyle bir konsantre oluyoruz ki malesef büyüleniyoruz ve bunun farkında bile değiliz.


Büyü deyince aman hangi devirde yaşıyoruz dediğinizi duyar gibiyim.
Bir gerçek var inandığınız bir gerçek, Şeytan ve Şeytani varlıklar...


Bizimle şeytanın ne işi olur demeyin malesef oluyor...Allah insanoğlunu öyle mükemmel yaratmıştır ki bizlere akıl, düşünce vermiştir akıl ve düşüncelerinizle bizlere özgür irade vermiştir bizler inançlarımıza göre hayatımızda deneyimler yaşarız. Duygularımız,hislerimiz,düşüncelerimiz, niyetlerimiz inancımızdan gelir,bizleri biz yapandır inançlarımız...


Çocuklarımız çizgi filmlere kilitlenirken, bizlerde dizilere,tv programlarına kitleniyoruz ve bu tvlerdeki diziler,filmler,cizgi filmler hiçbiri mahsum değil inanın öyle bir konsantre oluyoruz ki hipnoz oluyoruz ve trans halini alıyoruz.


Beynimiz theta frekansı dediğimiz frekans dalgasına geçiyor ve sanki o filmin, o dizinin, o çizgi filmin bir parçası oluyoruz. Gerçek hayatta siz bunları yaşamıyorsunuz ama bilinçaltınız gerçek ile gerçek olmayanı ayırt edemiyor ve bu sizin zamanla inancınız haline geliyor.


Birde en canlıcı nokta değimiz subliminal mesajlar var. Bizler ekran başında theta frekansında olduğumuzda subliminal mesajlar direk bilinçaltımıza empoze ediliyor. 


Belli bir zaman sonra hepimiz beklenti içerisinde oluyoruz çünkü gerçekliğe döndüğünüzde bilinçaltının yaşadığı gerçeklik yok... ve siz beklenti içerisinde olduğunuz için bir arayış içinde oluyorsunuz. Bilinçaltı gerçekle gerçek olmayanı ayırt edemez demiştik. Bizler artık inancımız gereği o gerçekliği aramak için bir arayışa giriyoruz...


Ne yapıyoruz?


Sosyal medyada bir arayış içinde oluyoruz çünkü artık eşinizle olan uyumunuz bozuluyor, birbirinize vakit ayıramadığınız için, empati kuramadığınız için belli bir zaman sonra eşinize olan bakış açınız değişiyor...


Beklenti içerisinde olursanız mutsuz olursunuz, sürekli mutluluğu ararsınız.
Beklenti içerisinde olursanız korkularınız kaygılarınız olur, korkularınızı yaşarsınız.
Beklenti İçerisinde olursanız negatif olan bütün duygulara sahip olursunuz... Kibir,öfke,yargılama,eleştiri,kıskançlık ve dedikodu, bu duyguların hangisinde SEVGİ var...? Şimdi şeytan burada nerede Şeytan ayrıntıda gizli....


Burada büyü nerede? Şunu unutmayın ki Telkinde bir büyüdür...
Bu benim kaderim deyip beklemeyin.


Allah ne diyor ?


"Biz kaderinizi kendi çabanıza bağlı kıldık " İsra suresi 13


"Biz bütün pislikleri aklını kullanmayanlara bıraktık" Yunus suresi 100


Allah açıkca ifade etmiştir ki kader vardır ama kaderimizi yazgımızı değiştirmek özgür irademizle bizlere verilmiştir, duygularımızla, düşüncelerimizle, niyetlerimizle birer seçim yaparız. Aslında her şecim bizlere ayrı ayrı kaderler sunar. Allah bizlere akıl ve düşünce vermiş bütün pislikleri aklını kullanamayanlara bırakmış...


Şimdi kendinize sorun. Bu ben miyim yoksa bir başkaları tarafından inanç sistemimle yönlendiriliyor muyum?


Kalbinizde gerçek sevgi varsa;

Yargılamazsınız, eleştiremezsiniz, dedi kodu yapamazsınız. Bunlar sizin kendinizi üstün görmenizden gelir ve bu Kibirdir. Şeytanın ve seytanlaşmış varlıkların kibridir. 

Kendinize şu soruyu sorun; ben kimim ve nereye doğru gidiyorum...?


Bunu tam samimiyetle sorduğunuzda cevabı kalbinize gelecektir, Rabbime giden yol kalplerimizden geçer çünkü orada saf Sevgi vardır...


Hadi şimdi bu yazıyı sevdiklerinize, küs olduğunuz eşinize gönderin, sarılın birbirinize ağlayın beraberce....


Bu yaşananlarda ne senin suçun var, ne onun suçu var? İnsanlar değişebilir... birbirinize fırsat verin yeterki. Ama boşanmayın, ayrılmayın..


Siz sanıyor musunuz ki çocuklarınıza güzel bir gelecek bırakıyorsunuz?


Belki onlarda sizin gibi boşanacak ya da evlenmek istemeyecek. Sizden aldığı mesajlarla yalnızlaştırılacak. Eşinize çocuklarınıza sahip çıkın. Şeytana ve Seytanlaşmışlara inat duygularınıza yeni duygular ekleyin. Bir Yaradanımız var, onu anın, Yaradanı sevin. O sizi çok seviyor, Siz Yaradanınızı bilirseniz Kendinizi bilirsiniz, Siz Kendinizi bilirseniz Herkes kendini bilir...


Enerji bulaşıcıdır bizler hep negatif olanı bulaştırıyoruz, birbirimizi yargılamak,eleştirmek gibi... bu duygular senden bana, benden sana sıçrar ve o şeytani boyuta bir kapı aralarsın sonra sana sürekli Telkin eden bir şeytan verilir. Negatiflere odaklanarak şimdi bunun yerine Pozitife yani Sevgiye odaklanalım, bakın neler oluyor.


Sen bir başkasını değişteremezsin. Eğer değişmesini istiyorsan kendinden başlamalısın! 


Bu negatif duygulardan arın bakalım çevrende nasıl arınıyor ve temizleniyor...

Sen iyi olursan herkes iyi olur....
Birbirinize karşı iyi olun.
Siz zannediyor musunuz ben yakın çevremin arkasından konuşuyorum, o bunu duymuyor.
Maalesef hissediyor ve aranızda bir iticilik oluşuyor. Onun yerine sevgi gönderin bakın neler oluyor...

Son olarak elbette seçimler size ait. Ya karanlıkta git gide kayboloruz, ya da sevgimizle bu karanlıkta her birimiz bir ışık olur bu karanlığı yok ederiz...


Alıntı

Yorum Gönder

Please Select Embedded Mode To Show The Comment System.*

Daha yeni Daha eski