Skip to main content

Beyin Dalgaları: Delta, Teta, Alfa, Beta ve Gama



5 çeşit beyin dalgası vardır ve neredeyse hepsi müzik notaları gibi çalışır. Bazıları düşük frekanslardır, diğerleri yüksek frekanslardır. Birlikte uyum yaratma gücüne sahiplerdir. Düşünceleriniz, duygularınız ve hisleriniz mükemmel dengede, etrafınızdaki her şeye odaklanmış ve açık durumdadır.

Birisinin “Daha rahat olmak ve iç huzuru bulmak Alfa beyin dalgalarımı eğitmek istiyorum” gibi bir şey söylediğini hiç duydunuz mu? Aslında, insanlar belirli bilinç durumlarına sokmak için belirli beyin dalgalarını harekete geçirebilen biyo-geri bildirim makineleri hakkında konuşuyorlar. Eh, burada dikkatlice adım atmalıyız…

“Göz kavrar beyin ise o şeye şekil verir.”

Beyin dalgalarımız söz konusu olduğunda, otantik sağlık ve mutluluğun anahtarı, her birinin kendi sıklıklarında ve optimum seviyelerinde çalışmasına izin vermede yatar. Ayrıca statik olmadıklarını da hatırlamalıyız. Daha çok yaşlandıkça değişirler. Dolayısıyla, daha iyi odaklanmak için Beta dalgalarını ya da daha iyi ruh sağlığı için Gama dalgalarını eğitmeye çalışmak faydasızdır.

Gerçek şu ki, hiçbir beyin dalgası türü diğerinden daha iyi veya daha fazla “özel” değildir. Hepsi önemlidir, çünkü bunlar nöronlarımızın ve zihinsel durumlarımızın elektriksel aktivitesinin sonucudur.

Farklı beyin dalgaları

Hepimiz biliyoruz ki beyin bir elektrokimyasal organdır. Aslında, nörologlar, tüm sinir hücrelerimizin aynı anda aktif hale gelmesi durumunda, bir ampulü açmak için yeterli enerjinin olacağını açıklar. Ne kadar şaşırtıcı değil mi!

Bu elektriksel aktivite, farklı beyin dalgalarından sorumlu olan şeydir. Her aktivitenin, zihinsel durumun ve düşüncenin bir çeşit beyin dalgası yayabildiği karmaşık, büyüleyici ve mükemmel bir süreçtir.

Gün boyunca, beynimiz beş çeşit beyin dalgasını aktif tutar. O sırada ne yaptığımıza bağlı olarak, bazı beyin dalgaları beynin bazı bölgelerinde daha aktif olacak, diğerleri ise diğer alanlarda daha az aktif olacak, ancak hiçbiri kendi başına “kapalı” olmayacaktır.

Örneğin, Alfa dalgalarınız bir noktada frontal lobunuzda yoğun olarak aktif olabilir, bu da sizi biraz endişeli hissettirecektir. Bununla birlikte, oksipital alandaki bu aynı Alfa dalgaları ideal bir rahatlama durumu anlamına gelecektir. Bu nüanslar akılda tutmak için iyidir. Şimdi farklı beyin dalgalarına ve ne yaptıklarına bakalım.sinirler

1. Delta dalgaları (1-3 Hz)

Delta dalgaları en büyük dalga genliğine sahiptir ve derin fakat rüyasız uyku ile ilgilidir. İlginç bir şekilde, bebeklerde ve küçük çocuklarda çok yaygındır. Yaşlandıkça, ürettiğimiz bu beyin dalgalarının daha azını elde ederiz. Uykularımız ve rahatlama kabiliyetimiz yıllar içinde giderek daha da kötüleşiyor.

Genel olarak, Delta beyin dalgaları kalp atış hızınızı ve sindiriminizi düzenlemek gibi bilinçsiz vücut aktiviteleri ile ilgilidir.

Delta beyin dalgaları bir elektroensefalogramda (EEG) çok yüksek zirvelerde ortaya çıkarsa ne olur? Beyin hasarı, öğrenme güçlüğü ve hatta ciddi DEHB belirtisi olabilir.

EEG’de dipçikte görünürlerse ne olur? Kötü uykuyu gösterebilir.

Sağlıklı bir delta dalgası seviyesi bağışıklık sisteminiz, uykunuz ve öğrenmeniz için iyidir.

2. Teta Dalgaları (3.5-8 Hz)

Bu ikinci tür beyin dalgaları 3.5 ila 8 Hz arasındadır ve çoğunlukla hayal gücü, düşünme ve uyku ile ilgilidir. Eğlenceli gerçek: Teta dalgaları, çok derin duyguları yaşadığımızda daha aktiftir.

Örneğin, çok fazla enerji harcayan bir iş ya da görevi bitirdiğimizde, rahatladığımız ve hayal gücümüzün uçmasına izin verdiğimizde Teta dalgaları beynimizde kontrolü ele geçirir.

Teta dalgalarının yüksek olması, bir depresif bozukluk ya da dikkat eksikliği ile ilişkili olabilir.

Düşük olması ise anksiyete, stres ve düşük duygusal öz-farkındalığa karşılık gelir.

Delta seviyesinin sağlıklı bir seviyesi, yaratıcılık, duygusal bağlantı ve sezgi için iyidir.

3. Alfa dalgaları (8-13 Hz)

Alfa dalgaları, ara sıra sakin, ancak uykuda değilken, alacakaranlık zamanlarında ortaya çıkıyor. Rahat ve meditasyon için hazır olduğumuz zaman. Kanepede olduğumuzda televizyon seyrederken ya da yatakta dinlenirken, ama uykuya dalmadan önce.

Yüksek düzeyde bir Alfa dalgası bizi odaklanmamıza engel olabilir ve hatta enerjimiz olmadığını hissettirebilir.

Düşük alfa dalgaları anksiyeteye, strese ve uykusuzluğa karşılık gelir.

4. Beta dalgaları (12-33 Hz)

Şimdi düşük/orta beyin dalgalarından daha yüksek bir seviyeye geçtik. Artık yoğun nöronal aktiviteden gelen daha yüksek frekanslarda bulunuyoruz. Karmaşık olduğu kadar çok ilginçler. Tam dikkatimizi verirken, çok uyanıkken ve uyaranların uyanışıyla ilgili zamanlar yapmak zorundalar.

Araba sürmek, sınava girmek ve sunum yapmak gibi aktiviteler buna iyi örneklerdir. Bununla birlikte, nöronlarımızın aşırı aktivasyonu, zararlı boyutta anksiyete ve strese yol açabilir.

Öte yandan, düşük seviyede Beta dalgaları, aşırı rahat, rahat, hatta depresif bir duruma yol açacaktır…

İdeal düzey, daha açık ve odaklanmış olmamıza yardımcı olur. Sorunları çözmek için en iyisi budur.

5. Gama dalgaları (25-100 Hz)

“Gama” kelimesini duyduğunuzda, akla ilk gelen şey, uzun dalga boyları ve yüksek elektromanyetik radyasyonları ile ünlü gama ışınlarıdır. Gama dalgaları ve gama ışınları sadece ortak olan tek bir şeye sahiptir: çok yüksek frekanslar.

Nörobilimciler şimdi gama dalgaları hakkında daha fazla gerçekleri öğrenmeye başlıyor, ancak son zamanlara kadar onlar hakkında çok az şey biliniyordu. Ayrıca, onları bir EEG’de yakalamak çok zor. Talamustan köken alırlar ve beynin arka kısmından inanılmaz hıza doğru ilerlerler.

Gama dalgaları, üst düzey bilişsel işlem görevleri ile ilişkilidir.

Öğrenme tarzımız, yeni bilgi edinme kabiliyetimiz, duyularımız ve algılarımızla ilgilidir.

Örneğin, zihinsel sorunları olan veya öğrenme güçlüğü çeken insanlar, Gama dalgası aktivitesinin yarısından daha azına sahip olma eğilimindedir.

Gama dalgalarının yüksek zirveleri mutluluk durumlarında görülür.

REM uyku fazı ayrıca bu frekans aralığında yüksek düzeyde aktivite ile karakterize olma eğilimindedir.

Sonuç olarak, farklı beyin dalgalarını öğrenmek, zihinsel süreçlerimizin, duygularımızın, faaliyetlerimizin ve davranışlarımızın beynimizde “enerji” ürettiğini anlamamızı sağlar. Bu nedenle anahtar, bunun farkında olmak, rahatlamak ve daha açık ve sezgisel olmayı öğrenmek ve duygusal yönetim üzerinde çalışmaktır, böylece kaygımız bize karşı değil, bizim lehimizde çalışır.

Comments

Popular posts from this blog

Hindistan Cevizi Yağı ve Karbonat: Bilimsel olarak cildiniz için harika bir birleşim!

Hindistan Cevizi Yağı ve Karbonat: Neden Bilimsel Olarak Cildiniz İçin Harika Bir Birleşimdir? Hindistan cevizi yağı ve karbonat cildiniz için harika bir kombinasyondur. Hindistan cevizi yağı ve karbonat birlikte karıştırılarak cildinizin sağlıklı ve lekesiz olmasını sağlar. Hindistan cevizi yağı cildinizi besleyen yağ asitleri içerdiğinden, yaşlanmanın gözle görülür belirtilerini azaltmaya yardımcı olur ve antimikrobiyal etkiye sahiptir. Karbonat, ölü cilt hücrelerini temizleyen ve gözeneklerin açılmasına yardımcı olan harika bir doğal peeling maddesidir. Anti bakteriyel özellikleri nedeniyle, yüzünüz için karbonat ve hindistancevizi yağı kullanmak sivilce, siyah nokta, püstül ve diğer akne semptomlarının tedavisine yardımcı olabilir. Ayrıca, hindistancevizi yağı ve karbonat ile cildinizi ovmak, parlak bir cilde sahip olmanıza ve cildinizi iyileştirmenize yardımcı olabilir. Hindistan cevizi yağı ve karbonat birleştirerek yapılan bir yüz maskesi, kırışıklıklar ve

Suyun Hafızası ve Niyetleri Suya Söylemenin Gücü

Suyun hafızası var.. ‘Benim endişelerimi temizlesin’ düşüncesiyle içilen su, bedende bu komutu yerine getirir. Suyun hafızası var.. Su bütün evrenin ve kainatın başlangıç noktasını oluşturuyor. Ve insanı bedenlenmesinde etmen olan en önemli madde. Su olmadan ne yeryüzü, ne gökyüzü, hiç bir canlı olamazdı. Bedenin yüzde 70’i su ama beyinle birleştiğinde bu su anlam kazanıyor. O zaman H 2 0’dan çıkıyor. Ve ona hangi dalga boyunu yüklersen o frekansa bürünüyor. Moleküler yapısı dönüşüyor, bedene şifa katıyor. Örneğin zihninizden “Bütün kuşkularım, korkularım arınsın, bedenim bunlardan temizlensin” diye geçirip, suyu içtiğinizde, o kesin şifadır. Çünkü, sözlerle suya frekans yüklemiş oluyorsunuz. Düşündüğün anda beyin onu tanımlayarak bir dalga boyu yayıyor. Ve sen suya doğru bakarak bunları söylediğinde kayda alıyor. Bütün bunlar düşünülerek içildiğinde, bedenin ihtiyacı olan bir işleve bürünüyor. “Beni üzüntülerimden temizlesin” diye içildiğinde bedene o şekilde aktarılıyor ve kom

Boşanmaların Artmasının Nedenleri

Boşanmalar... Artık boşanmak bir moda halini aldı günümüzde ve bir hastalık gibi hızla yayılıyor...  Peki ama neden boşanma oranlarında neden bu kadar hızlı bir artış var hiç düsündünüz mü? Bunun pek çok nedeni var aslında, artık malesef birbirimizi anlayamıyoruz, empati kuramıyoruz, televizyonlara öyle bir konsantre oluyoruz ki malesef büyüleniyoruz ve bunun farkında bile değiliz. Büyü deyince aman hangi devirde yaşıyoruz dediğinizi duyar gibiyim. Bir gerçek var inandığınız bir gerçek, Şeytan ve Şeytani varlıklar... Bizimle şeytanın ne işi olur demeyin malesef oluyor...Allah insanoğlunu öyle mükemmel yaratmıştır ki bizlere akıl, düşünce vermiştir akıl ve düşüncelerinizle bizlere özgür irade vermiştir bizler inançlarımıza göre hayatımızda deneyimler yaşarız. Duygularımız,hislerimiz,düşüncelerimiz, niyetlerimiz inancımızdan gelir,bizleri biz yapandır inançlarımız... Çocuklarımız çizgi filmlere kilitlenirken, bizlerde dizilere,tv programlarına kitleniyoruz ve bu tvlerdeki dizi