Guide to Life

Bir erkeğin, özellikle fiziksel olarak yakışıklı olarak nitelendirilen birinin, toplumun güzellik standartlarına uymayan bir kadını gerçekten sevip sevmeyeceği sorusu, belki de birçok kişinin aklında zaman zaman dolaşan bir konudur. Kısaca cevaplamak gerekirse: Evet, bir erkek, "çirkin" olarak görülen bir kadını gerçekten sevebilir. Peki neden? İşte bunu bir erkek gözüyle açıklamaya çalışalım. 1. Güzellik Algısı Sürekli Değişir Güzellik aslında tamamen göreceli bir kavram. Kimseyi sadece dış görünüşüne göre yargılamak doğru değil. Birini ilk gördüğünüzde fiziksel olarak dikkat çekici bulabilirsiniz, bu gayet normal. Ancak zamanla o kişiyi tanıdıkça, dış görünüm arka planda kalır. Bir erkek için de bu geçerli. Fiziksel çekim, sadece kısa vadeli bir unsur olabilir ama bir insanı gerçekten sevmek, onun kim olduğuna, nasıl düşündüğüne, nasıl hissettiğine ve aranızdaki bağa dayanır. Kendi adıma konuşmam gerekirse, dış görünüşün önemli olduğunu inkar edecek değilim. Çoğumuz ilk eta...

İlişkiler, insan hayatının en kişisel ve hassas alanlarından biridir. Kimileri genç yaşta romantik deneyimler yaşamaya başlarken, bazı insanlar bu deneyimi daha ileri yaşlara kadar yaşamamış olabilir. Özellikle 27 yaşına kadar hiç sevgilisi olmamış bir erkeğin durumu, toplumda bazen bir soru işareti olarak görülür. Ancak bu gerçekten olağan dışı bir durum mu, yoksa aslında gayet normal mi? İşte bu konuda derinlemesine bir bakış. Hazırsan başlayalım.  Herkesin İlişki Zamanlaması Farklıdır Öncelikle şunu unutmamak gerekir: Her birey, farklı bir hayat yolculuğu içerisindedir. Kimisi için romantik bir ilişki erken yaşlarda başlarken, kimisi için ise bu süreç çok daha sonra başlayabilir. Bu, bireyin yaşam koşulları, kariyer hedefleri, aile yapısı, kişisel tercihleri ve hatta çevresel faktörlerle bağlantılıdır. Dolayısıyla bir erkeğin 27 yaşına kadar sevgilisinin olmaması, onun hayatında bir eksiklik ya da problem olduğu anlamına gelmez. İlişkilerde zamanlama kişiseldir ve herkesin yaşam...

Kaygılı bağlanma, çocukların veya yetişkinlerin ilişkilerde hissettiği bir tür bağlanma tarzını ifade eder. Bu bağlanma tarzı, kişinin nasıl ilişki kurduğunu ve duygusal bağlantılarını nasıl yönettiğini tanımlar. Kaygılı bağlanma, genellikle kişinin kendini diğer insanlara bağlamada güçlük çektiği ve ilişkilerde sürekli bir endişe veya kaygı hissettiği bir tarzdır. İşte kaygılı bağlanma stiline sahip bireylerin özellikleri ve bu bağlanmanın nedenleri: Kaygılı Bağlanma Stiline Sahip Bireylerin Özellikleri: Yoğun İhtiyaç Duygusu: Kaygılı bağlanma stiline sahip bireyler, diğer insanların sürekli onayına ve ilgisine ihtiyaç duyarlar. Partnerlerinden sürekli olarak onay ve sevgi beklerler. Sürekli Endişe ve Kaygı: İlişkilerde kaygılı bağlanma tarzı, sürekli bir endişe ve kaygı hissetmekle ilişkilidir. Bireyler, partnerlerinin onları terk edeceği veya reddedeceği korkusuyla sık sık başa çıkmak zorunda kalırlar. Çabuk Kıskançlık: Kaygılı bağlanma stiline sahip kişiler, partnerlerinin başka il...

Kova erkeği ve Akrep kadınının aşk, cinsellik ve yaşamda uyumluluğu astrolojiye göre incelendiğinde, farklı kişilik özelliklerine sahip olsalar da, bu ilişkinin potansiyel olarak başarılı olabileceği söylenebilir. Her bir burcun kendi özellikleri ve güçlü yönleri vardır, ancak uyumluluğun anahtarı, iletişimde anlayış, saygı ve uyum içinde olmaktır. Aşkta Uyumluluk: Kova erkeği, özgür ruhlu, bağımsız ve yenilikçi bir kişiliğe sahiptir. Yeniliklere ve değişime açıktır, sosyal bir yapıya sahiptir ve farklı arkadaş gruplarıyla kolaylıkla uyum sağlayabilir. Akrep kadını ise tutkulu, derin duygulara sahip ve yoğun bir kişilik sergiler. Duygusal olarak derinlemesine bağlanır ve bağlılık ve sadakate önem verir. Bu farklı kişilik özellikleri nedeniyle, Kova erkeği ve Akrep kadını arasında başlangıçta anlayış sağlamak zor olabilir. Ancak, Kova erkeğinin arkadaş canlısı ve sosyal yapısı, Akrep kadınının çekingenliğini ve güvensizliğini aşmasına yardımcı olabilir. Ayrıca, Akrep kadınının tutkusu v...

Öncelikle belirtmeliyim ki, bir ilişkide her iki tarafın da eşit şekilde ilgi göstermesi, iletişim kurması ve çaba göstermesi önemlidir. İlişkilerde "kovalama" kavramı yerine, iki kişinin birbirlerine karşı ilgi ve duygusal bağ kurmasını destekleyen sağlıklı iletişim ve ilişki kurma yöntemlerinden bahsetmek daha uygun olacaktır. İşte bir ilişkide Yay erkeğinin sizinle ilgilenmesini sağlayacak bazı ipuçları: Kendi Benliğinizle İlgilenin: Öncelikle, kendi benliğinize ve ihtiyaçlarınıza odaklanın. Kendinizi sevin ve değer verin. Sağlıklı bir ilişki, her iki tarafın da kendi bireyselliğine saygı duyduğu ve özgürce ifade edebildiği bir ilişkidir. İlgisini Çekecek Konularla İlgilenin: Yay erkeği genellikle maceracı ve meraklıdır. İlgisini çekebilecek konulara dikkat edin ve onunla paylaşın. Geziler, yeni deneyimler ve farklı kültürleri tanımak gibi konular ilgisini çekebilir. Espri Yeteneğinizi Kullanın: Yay erkeği mizahı ve neşeyi sever. Espri yeteneğinizi kullanarak onunla eğlenc...

  İlişkilerde unutkanlık her iki cinsiyet için de sıklıkla ortaya çıkan bir durumdur. Genellikle insanların yaşamlarının bir parçası olan unutkanlık, özellikle yoğun çalışma programları, günlük rutinler, stres ve endişe gibi faktörlerden kaynaklanabilir. Bu faktörlerin hepsi, insanların dikkatlerini dağıtabilir ve önemli detayları hatırlamalarını zorlaştırabilir. İlişkilerde unutkanlık, her iki taraf için de birçok soruna yol açabilir. Örneğin, bir kişi partnerinin doğum gününü unutursa veya önemli bir etkinliği hatırlamazsa, partnerinin güvenini kaybedebilir. Ayrıca, unutkanlık nedeniyle ortaya çıkan yanlış anlamalar, tartışmalar ve hatta kavgalar, ilişkilerin sağlıklı bir şekilde ilerlemesini engelleyebilir. Peki, ilişkilerde unutkanlığı azaltmak için ne yapabiliriz? İlk olarak, önemli tarihleri takvimlerde işaretlemek veya hatırlatıcılar kurmak yararlı olabilir. Bu, doğum günleri, yıldönümleri, önemli etkinlikler veya randevular gibi önemli tarihleri hatırlamanıza yardımcı olabi...

Evlilikte seksin bitmesi birçok farklı nedeni olabilir ve bu konu çiftler arasında büyük bir sorun haline gelebilir. Seks hayatındaki azalma veya kaybolma, evliliğin birçok diğer sorununu tetikleyebilir ve ciddi bir şekilde ilişkiyi etkileyebilir. Seks hayatındaki azalmanın nedenleri şu şekilde sıralanabilir: Rutin: Evlilikte, zamanla çiftler arasındaki cinsel aktivitelerdeki monotonluk ve rutinlik artabilir. Bu da seks hayatının sıkıcı hale gelmesine ve cinsel ilginin kaybolmasına neden olabilir. İletişim eksikliği: Eşler arasındaki iletişim yetersizliği, seks hayatını da etkileyebilir. İletişim eksikliği, birbirlerinin cinsel ihtiyaçlarını anlamalarını ve karşılamalarını engelleyebilir. Sağlık sorunları: Cinsel aktivitelerde azalma veya kaybolma, sağlık sorunları nedeniyle de ortaya çıkabilir. Hormonal sorunlar, ilaç kullanımı, menopoz veya andropoz, cinsel aktivitelerde azalmaya neden olabilir. Stres: Stres, çiftlerin cinsel aktivitelerini etkileyen bir diğer faktördür. İş stresi, m...

Bipolar bozukluğu, bireylerin duygusal durumları arasında ani ve yoğun dalgalanmalar yaşadığı bir ruh sağlığı bozukluğudur. Bu bozuklukta, manik epizodlar (aşırı neşe, yüksek enerji seviyeleri, az ihtiyaç duyulan uyku gibi belirtilerle karakterize edilen durumlar) ile depresif epizodlar (aşırı üzüntü, enerji kaybı, ilgi kaybı gibi belirtilerle karakterize edilen durumlar) arasında dalgalanmalar meydana gelir. Birçok insanın bipolar bozukluğu ile yaşaması, bu bozukluğun bir sevgili ile ilişki kurmanın zorluklarını artırabileceği anlamına gelir. Ancak, doğru destek ve iletişim teknikleriyle, bipolar bozukluğu olan bir sevgiliyle bir ilişki kurmak mümkündür. Bipolar bozukluk hakkında bilgi edinmek, ilişkinizdeki sorunları yönetmenin en önemli adımlarından biridir. Bu bozukluğun semptomları, tedavisi ve belirtileri hakkında bilgi sahibi olmak, sevgilinizin durumunu daha iyi anlamanıza ve onunla daha iyi iletişim kurmanıza yardımcı olacaktır. Bu nedenle, birlikte doktor randevularına gitmek...

Hayatta herkesin mutlaka karşılaştığı zorlu bir durum, sevilmeyen biri tarafından sevilmek ve onunla ilişki kurmak. Bir ilişkide taraflar arasındaki sevgi ve saygı, sağlıklı bir ilişkinin temel taşlarından biridir. Ancak, sevilmeyen biri tarafından sevilmek ve onunla ilişki kurmak, çoğu zaman acı verici bir deneyim olabilir. İşte bu zorlu durumla başa çıkmanın yolları ve sağlıklı bir ilişki için önemli ipuçları: Kendinizi Tanıyın: Kendinizi tanıyarak, beklentilerinizi ve sınırlarınızı belirleyebilirsiniz. Bu, sevilmeyen biri tarafından sevilmek gibi zorlu bir durumda bile, kendinizi korumanızı sağlar. Kendinize saygı duyarak, sevgi dolu bir ilişkiye hazır hale gelirsiniz. Kendinize Sevgi Dolu Bir Ortam Yaratın: Kendinize sevgi dolu bir ortam yaratmak, kendinizi güvende hissetmenizi sağlar. Bu, sevilmeyen biri tarafından sevilmek gibi zorlu bir durumda bile, kendinizi korumanızı sağlar. Kendinize saygı duyarak, sevgi dolu bir ilişkiye hazır hale gelirsiniz. İletişim Kurun: İletişim, her...

Libido, kişinin cinsel istek ve arzusu olarak tanımlanır ve birçok faktörden etkilenebilir. Kişinin yaşam tarzı, beslenme, stres seviyesi, psikolojik durumu, hormonal dengesi ve ilaç kullanımı, libido üzerinde etkili olabilir. Aşağıda, libido yükselten bazı şeyler hakkında daha ayrıntılı bilgi verilmiştir: Düzenli Egzersiz: Düzenli egzersiz yapmak, hormon seviyelerini dengeler ve kan dolaşımını arttırarak cinsel isteği artırır. Ayrıca, egzersiz yapmak stres seviyesini azaltır ve özgüveni arttırarak cinsel arzuyu artırır. Sağlıklı Beslenme: Sağlıklı bir diyet, vücudun hormon seviyelerini dengeler ve cinsel isteği artırır. Protein, lif, vitamin ve mineral açısından zengin yiyecekler tüketmek, cinsel sağlığı ve libido seviyesini artırır. Ayrıca, bazı gıdaların doğal afrodizyak özellikleri olduğu bilinmektedir. Örneğin, çikolata, avokado, balık, ceviz, badem gibi yiyecekler cinsel arzuyu artıran özelliklere sahiptir. Yeterli Uyku: Yeterli uyku, vücudun hormon seviyelerini dengeler ve stres...

Önemli bir ilişkinin kaybı, hayatta başımıza gelen en zorlu olaylardan biri olabilir. Boşanma veya ayrılma, özellikle kişinin sıkıntılı psikolojik semptom riskini arttırır. Bazı çalışmalara göre intihar davranışı için potansiyel bir risk faktörüdür. Yaşam olayları, stres ve hastalığa duyarlılık arasındaki ilişkiyi ölçen Sosyal Düzenleme Derecelendirme Ölçeği'ne (SRRS) göre boşanma, en ciddi yaşam streslerinden biri olarak kabul edilir. Listedeki bir numara, sevilen birinin ölümüdür. Bu istatistikler göz önüne alındığında, bazıları boşanma travmasının travma sonrası stres bozukluğu (TSSB) tanısına yol açıp açmayacağını merak etmektedir. Travma Sonrası Stres Bozukluğu'nu ( TSSB) Tanımlama Bir zamanlar "stresle mücadele reaksiyonu" veya "savaş yorgunluğu" olarak adlandırılan TSSB, 1980'de Zihinsel Bozuklukların Teşhis ve İstatistik El Kitabı'nın   (DSM-lll) üçüncü baskısında ruhsal bir sağlık durumu olarak resmen tanınmıştır. Savaş gaz...

Bir gece eve geç geldim. Eşim, akşam yemeği için masayı hazırlarken elini tuttum ve “Boşanmak istiyorum” dedim. Sözlerimden alınmışa benzemiyordu. Sakince nedenini sordu. Cevap vermek istemedim. Bu, onu kızdırdı. Çatal ve kaşıkları fırlatarak bana “Sen adam değilsin!” dedi. O gece hiç konuşmadık. Uyuyordu. Evliliğimizin bitmesinin ardındaki nedeni bilmek istiyordu. Bense tam olarak ne cevap vereceğimi bilemiyordum. Kalbimi bir başkasına kaptırmıştım. Artık eşimi sevmiyordum. Ona acıyordum! Derin bir vicdan azabı içerisinde, evi, arabayı ve şirket hisselerinin %30’unu alabileceğine dair bir boşanma anlaşması hazırlattım. Görür görmez anlaşmayı yırtıp attı. On yıldır hayatıma ortak olan kadın artık bir yabancıydı. Harcadığı zaman ve verdiği emeğe acıyordum. Ama söylediklerimi geri alamazdım. Bir gün yanımda bağırarak ağladı. Aslında bu tepkiyi ilk kez boşanmak istediğimi söylediğimde bekliyordum ondan. Boşanma fikri artık daha gerçekçi geliyordu. Yine bir gece eve geç geldi...

Bir ayrılık veya boşanma, yaşamdaki en stresli ve duygusal deneyimlerden biri olabilir. Ayrılığın sebebi ne olursa olsun bir ilişkinin dağılması, tüm dünyanızı alt üst edebilir ve her türlü acı verici ve huzursuz duyguları tetikleyebilir. İlişkinizin kaybına üzülmenin yanı sıra, geleceğe dair kafanız karışmış, yalıtılmış ve korkmuş hissedebilirsiniz. Ancak acı ile başa çıkmak, bu zor zamanın üstesinden gelmek ve hatta yenilenmiş bir umut ve iyimserlik duygusuyla devam etmek için yapabileceğiniz birçok şey vardır.  Ayrılıklar neden bu kadar acı verici? Bir ilişki artık iyi olmasa bile, boşanma ya da ayrılma son derece acı verici olabilir çünkü bir ayrılık yalnızca ortaklığın değil, aynı zamanda paylaşılan hayallerin ve taahhütlerin de kaybını temsil eder. Romantik ilişkiler, büyük bir heyecanla başlar ve gelecek için ümit vaad eder. Ve eğer bir ilişki başarısız olursa derin bir hayal kırıklığı, stres ve kedere sebep olur.  Bir ayrılık ya da boşanma, keşfedilme...

Erkeklerin kadınlara karşı neden ilgisini kaybettiğine dair hızlı bir Google araması yaparsanız çoğunlukla şu cevapla karşılaşırsınız : bu tamamen sizin suçunuz! Bazı makaleler, kadınları kilo alması, fazla konuşması gibi şeylerle suçlar ve erkeklerin kadınlardan soğuma ya da uzaklaşma nedeni olarak bu gibi şeyleri öne sürer. Gerçeklik kontrolü: erkeklerin ilgisini kaybetmesinin nedeninin çoğu zaman doğru ya da yanlış yaptığınız şeyle ilgisi yoktur. Aslına bakarsanız başkasının size olan ilgisini manipüle etme gücüne sahip değilsiniz. Elbette, kendini kontrol etmek ve ilişkiye gerçek bir sorun getirip getirmediğinizi idrak edebilmek her zaman önemlidir. Örneğin yalan söylemek, ihanet gibi şeyler erkeklerin size olan ilgisini kaybetmesi ile ilgili değil,  daha ciddi ilişki sorunları ile ilgilidir. O halde erkeklerin ilgisini yitirmesinin ya da kadınlardan soğumasının 8 genel nedenine gelin hep birlikte bakalım. 1. Geçmişten gelen yükleriyle uğraşıyor olabilir...