Düşüncelerimiz, enerjiyi bir noktaya yönelten bir lazer tabancası gibidir. Bir ampulun ışığı ile bir lazerin ışığı arasındaki en önemli fark, yayılmadadır; birinde fotonlar, her bir yöne uçuşur, diğerinde ise bir noktaya yoğunlaşır. Aynı bu şekilde, düşünce gücümüz de her zaman ve her yerde mevcut olan enerjiyi yönlendirir ve bu enerjinin belli bir biçimde sıkılaşmasını sağlar.
• Hiçbir şey bizim gördüğümüz gibi değildir.
• Madde enerjidir, enerjiden oluşur ve enerji sayesinde mevcut durumunu korur.
• Enerji yoksa madde yoktur.
• Her düşünce, saf enerjidir ve kendisi de enerjiye etki eder.
Enerji, maddeyi oluşturuyorsa ve düşünceler saf enerji ise, çevremizde sürekli bizim maddeleştirdiğimiz şeyler olmaktadır. Çünkü biz sürekli düşünürüz. Yani isteklerimizi hayatımıza çekmek için şunları yapmalıyız:
• Düşüncelerimizin gücünü kullanmak.
• Ne istiyorsak kendimizi buna uygun çekim gücüne yükseltmek.
İlk yapılacak şey, şimdiye kadar algıladıklarımızdan çok daha fazla şeyin mevcut olduğu bilincine varmamızdır. Akıl, daha derin kademelerdeki şeyleri, en az üç kere okuduktan veya duyduktan sonra algılar. Bu aklımızın, ezberlediği düşünce kalıplarından kendisini kurtarmasına yardımcı olur.
İkinci yapılacak şey, dikkatimizi, arzu ettiğimiz alanlara yönlendirmektir. Yani, hayatımızda istediğimiz değişik ve yeni şeylerin olabilmesi için, başka düşüncelerimize yoğunlaşmalıyız.
Pierre Franckh
Comments